2024 yılının ilk çeyreğini tamamladık. Teknoloji teması liderliğinde Şubat ayında güçlü bir performans sergileyen yurt içi ve yurt dışı piyasalarda Mart ayında risk iştahının azaldığını takip ettik. Yurt içinde beklenti üzerinde gelen enflasyon verisi sonucu TL mevduat ve dövize yönelim Borsa İstanbul’un ivmesini düşürdü. Yurt dışında ise yükselen tahvil faizleri, dolar endeksi ve ötelenen Fed faiz indirim beklentilerine rağmen yapay zeka ve teknoloji odaklı olarak endekslerdeki yükselişin devam ettiğini görüyoruz.
Yurt içinde finansal ürünlerin performansına baktığımızda, Borsa İstanbul’da bankacılık dışındaki endekslerde geri çekilme görüyoruz. Bankacılık endeksinin özellikle Fitch’ten gelen sürpriz not artışı ve TCMB’nin politika faizini %45’ten %50’ye yükseltmesi sonrası yabancı yatırımcı alımları ile yükseldiğini gözlemledik. Ocak ve Şubat aylarının öne çıkan teknoloji hisseleri tarafında ise negatif seyir görüyoruz. TCMB’den gelen ilave sıkılaşma adımları sonrası TL mevduat faizlerinde yükselişin de riskli varlıklardan çıkışı tetiklediğini değerlendirmek mümkün. Kur tarafında ise seçim sonrasına dair beklentiler kapsamında yukarı yönlü hareketin, faiz artışı ve seçim sonrasında yatıştığını görüyoruz. CDS tarafında 300 bp üzerindeki seyir devam ediyor.
Yurt dışında kıymetli madenler başrolde
Yurt dışında ana gündem ABD Merkez Bankası Fed’in faiz indirimlerine başlayacağı tarih ve ABD ekonomisinde yumuşak iniş (büyümeden ödün vermeden enflasyonda düşüş) beklentileri olmaya devam etti. Mart ayı başında açıklanan tarım dışı istihdam verisi, ABD ekonomisinin canlı kalmaya ve yeni iş yaratmaya devam ettiğini gösterir nitelikte. Bununla birlikte ay içinde açıklanan enflasyon ve enflasyon öncü göstergesi niteliğindeki veriler, enflasyondaki aşağı trendi teyit ediyor. Tüm bunları değerlendiren Fed yetkililerinin piyasalara verdiği temkinli mesajlarla birlikte faiz indirimlerinin yılın ikinci çeyreği ve sonrasına kaydığını görüyoruz. Ayın öne çıkan varlığı ise kıymetli madenler oldu. Mart ayına 2080 dolar seviyesinde başlayan ons altının 2200 dolar üzerine çıktığını görüyoruz.
Fonlarda da kıymetli madenler öne çıktı
Fonların aylık performansına baktığımızda da yukarıda bahsettiğimiz seyri görmek mümkün. Mart ayının getiri lideri kıymetli madenler fonları oldu. Bu fonlarda ortalama getiri %11,5 üzeri olarak gerçekleşti. Gümüş fonlarında ortalama getiri %13 olurken, en iyi getiriyi sağlayan gümüş fonunun getirisi %14 olarak karşımıza çıkıyor. Altın ve altın katılım fonlarında da %11 ortalama getiri mevcut ve en iyi getiriyi sağlayan altın içerikli fon yatırımcısına %19 üzerinde kazanç yarattı. Getirileri sıraladığımızda ilk 25 içinde 21 fonun kıymetli madenler içerikli olduğunu görüyoruz.
Hisse senedi fonlarının yarısı BIST100 üzeri getiri yarattı
Kıymetli madenler sonrasında en yüksek getiriyi bankacılık hisse senedi fonlarının sağladığını görüyoruz. Hisse senedi fonlarının ortalamada negatif bir performans gösterdiği ayda bankacılık endeks ve bankacılık hisse ağırlıklı fonların pozitif getirileri yarattığını takip ettik. Toplamda 101 fonun 53 adedi aylık %-0.6 getiri sağlamış olan BIST100 endeksi üzerinde performansa sahip iken, 50 adedinin pozitif getiri yarattığını görüyoruz. Borsa İstanbul’a yatırım için fonların neden önemli olduğunu bu rakamlardan değerlendirmek mümkün. Teknoloji temalı yerli hisse senedi fonları ise ayı %15 civarında eksi getiri ile tamamladı.
Yabancı fonlarda temalar çeşitleniyor
Yurt dışı içerikli fonlarda genel olarak pozitif performanstan bahsetmek mümkün. Ancak tema olarak çeşitlenmeyi de gözlemliyoruz. Tarım, temiz enerji, blok zincir ve emtia Mart ayında yabancı fonlarda getiride ön sırada yer aldı. Bitcoin’deki hareketlenme sonrasında – doğrudan kripto paraya yapmamasına rağmen – içerdiği blok zincire yatırım yapan şirket hisselerinin etkisiyle blok zincir fonlarında olumlu performans görüyoruz. Buradaki volatiliteye dikkat etmekte fayda var. Kurdaki yukarı yönlü seyir ve CDS’de 300 bp’a gerileme ile birlikte Eurobond/Döviz sukuk fonlarında da ortalama %4 üzeri getiriyi gözlemliyoruz. Bu fonlar önümüzdeki dönemde düşme potansiyeli bulunan CDS ile birlikte getiri potansiyeli taşıyor.
Düşük riskle mevduat üzeri getiri için Para Piyasası Fonları
Daha düşük riskle yatırımını değerlendirmek isteyen yatırımcılar için para piyasası fonları, mevduatın üzerinde getirilerini devam ettirdi. Kategori bazlı getiri sıralamasından ilk 15 içinde olan para piyasası fonlarında, mevduata denk getirilerin %50- 55 bandında olduğunu söyleyebiliriz. Yatırımcı tercihlerini değerlendirdiğimizde, para girişinin özellikle döviz mevduat/katılma hesabı ağırlıklı serbest döviz fonlarında olduğunu görüyoruz. Bu fonlar döviz birikimler için düşük volatilite ile mevduat üzeri getiriyi sağlar durumda. Yatırımcı adetlerine baktığımızda ise ağırlıklı altın ve yabancı teknoloji fonlarına girişleri görüyoruz.
Önümüzdeki dönemde hangi fonların öne çıkması beklenebilir?
Haziran ayına kadar yurt içi ve yurt dışı piyasalarda yüksek volatilite görmek mümkün. Yurt içinde seçim belirsizliğinin ortadan kalkması, ekonomik program ve enflasyonla mücadele konularını gündeme oturttu. Seçimden sonra hükümet ve ekonomi yönetiminin verdiği mevcut politikanın sürdürüleceğine dair mesaj; piyasalar ve yabancı yatırımcı nezdinde olumlu değerlendirildi. Seçim sonrasındaki hafta 266 milyon dolar yabancı yatırımcı hisse alımını bu kapsamda değerlendirmek mümkün. Yabancı yatırımcı ilgisinin devamı ve gri listeden çıkılması gibi konular başta BIST30 ve Bankacılık olmak üzere hisse senetlerinde potansiyeli işaret ediyor. Yurt dışında ise teknoloji hisselerinde düzeltme beklentisine rağmen Fed faiz indirimleri söz konusu olduğu sürece bu temadaki fonlarda orta-uzun vade pozitif beklenti devam edecektir.
Bu noktada hem coğrafi olarak (Avrupa, Çin, Gelişmekte olan ülkeler) hem de tema olarak (Tarım, Sürdürülebilirlik, Sağlık) çeşitlendirmek ve emtiayı biraz daha yılın ikinci yarısı için portföylere dahil etmekte fayda görüyorum. Son olarak bir önemli noktayı vurgulamakta yarar var; piyasalarda kısa vadede değişkenlik çok yüksek olabiliyor. Yukarıda örneklerini paylaştığım gibi aylık bakıldığında güçlü getiri sunan fon veya finansal varlıklar, yıl içinde negatife dönebiliyor. Bu nedenle portföyde farklı varlıkları bulundurup ve kısa vadede ihtiyaç duyulabilecek miktarları dışarda bırakıp uzun vadeli yatırımı değerlendirmek önemli.